18 Ağustos 2011 Perşembe

Tarihlerden 17 Ağustos'u Silelim Mi?


Ağladınız mı?Ben ağladım...
Deprem için yas tuttuğumuz bir günde bambaşka bir coğrafyadan gelen bir haber yaktı içimizi...
Pırıl pırıl gencecik,şerefli gençlerimiz kimi yeni evli,kimi çoluk çocuk sahibi kimi bekar yoklar artık öldüler...
Küçücük bir çocuktum mahallemizin yakışıklı ağabeylerinden biri şehit düştüğünde herkes ağlarken anlamamıştım bile şehit düşmenin ne demek olduğu.Yıllar boyunca öğrendim  haberlerde gençlerimizin öldüğünü her duyduğumda keşke bu konuda hep cahil kalsaydım diyerek...
Gözlerim doldu içim acıdı...Şehitlerin ailelerini düşünemiyorum bile Allah hepsine sabır versin...

Bence;
Bence yok bütün ülke olarak istemeliyiz ki bu dursun artık.Anneler,eşler,babasız çocuklar ağlamasın...

16 Ağustos 2011 Salı

Koş Küçük Kardeş Koş...

Kardeşiniz var mı?Benim var...
Ama benden büyükler bu yüzden küçük kardeş dramını çok iyi bilirim.Bakkaldan ekmek mi alınacak koş küçük kardeş koş,kahve mi yapılacak hadi küçük kardeş koş mutfağa,sofra mı kurulacak,gazete mi getirilecek bilin bakalım kim koşacak?
Bide ne kadar büyürseniz büyüyün onlardan küçük kalacağınız için cevap veremezsiniz tartışamazsınız biraz uzatsanız mızmız olursunuz vs vs.
Ne demişler evin küçüğü olacağına git dağda...Neyse...

Bence;
Kaderimiz bu küçük kardeşler koşmaya devam...


11 Ağustos 2011 Perşembe

Otobüslerde Kum Torbası Hizmeti....

Şort giydiği için dayak yediğini söyleyen kızın haberini okudunuz mu?Ben okudum...
Olay zaten başlı başına yanlış bana göre genç bir kızın İstanbul gibi bir şehirde -ki bırakın  burayı böyle bir zihniyetin Patagonya da bile yaşamaması gerekmektedir bana göre-şort giydiği için dövülmesi akıllara sığmayan bir olaydır...Kendinden daha zayıf birine sadece hayata bakış açılarınız farklı diye vurmak zavallıktan başka birşey değildir bu tartışılmaz bile...Beni etkileyen kızın anlattıkları oldu darp edildikten sonra polisi aramaya çalıştığında birisi uzanıp elini tutmuş ve boşver demiş milletin başını belaya sokma bırak millet evine gitsin ya da buna benzer birşeyler işte;Benim içimi dayak olayından daha acıttı.Bu nasıl bir bakış açısıdır genç bir kız birinden gözünün önünde dayak yiyor ve bir başkası buna boşver diyebiliyor bu nasıl bir vicdandır bu nasıl bir anlayıştır...Yani o biri -başka tabirlere terbiyem el vermiyor- kızı kolundan tutsa otobüsten indirse eşekten sudan gelinceye kadar dövüp bir köşede bıraksa bir otobüs dolusu insanın umru olmayacak yeter ki eve gitsinler...
Bu ne ya...Gerçi hergün dayak yiyen kadınları,taciz edilen kadınları,öldürülen kadınları okurken çocukluğumuzdan beri,"Kocanın vurduğu yerde gül biter","Dayak cennetten çıkmadır","Döverde severde" laflarıyla büyütülürken aman elalem ne der diye en sevdiklerimiz tarafından giyinmemeye,konuşmamaya,düşünmemeye yönlendirilirken alt tarafı bir kız yüzüne bir yumruk yemiş ne olacak ki...Giymeseymiş canım şort uzatmasaymış bacaklarını mazallah "Elalem ne der sonra?"
Merak etmeyin bakın elalem boşver de evimize gidelim diyor o zaman "Vurun K......!!!!"

Bence;
Olayı kınayın ve kınatın...

Ey Aşk...İlk Aşk...En Aşk...

Hayatın on altısında, kalbin baharında, Ege'nin serin sularında; Yeşil gözlerle baktı bana aşk. Ey aşk,ilk aşk,en aşk... Yıllar geç...